Hey Ronita !
Buraya gel otur, yüreğimde boş yer çok.
Buraya gel otur, yüreğimde boş yer çok.
Anlatacaklarım var sana sıkılmazsan.
Yüreğimde alkışlar
kopar sen gelirsen. Sanatçılara saygımız büyük bilirsin.
Hem yalnız da sayılmam eteklerinden tuttum gökyüzünü eşlik etmesi için ..
Gene boktan bir gün
kendimi kandıramıyorum
ama sanatçı sensin
kandırsana beni Ronita.
Bilmezsin sen belki ama söylemeliyim sana ne kadar çikolata delisi olduğumu.
Tüm çikolatalarımı
veririm istersen sana. Hadi kandırsana beni.
Bugün keyfim yok.
Sahi aklıma gelmişken belirtmeliyim iyi bir
ressamım ben. Gökyüzüne güzel resimler çizerim hayali. Kiminin paçası bozuk,
kiminin ruju silik. Ama olsun yine de .. Aslında iyi çizerim gökyüzüne hayatı
özgürlüğü çağrıştıran küfürbaz bulutların arasından süzülerek.
Mektuplarım hep sana
ama postacının kafası bozuk bu kez. Motosikletinin lastiği patlamış olmalı.
Sanırım bu kez almayacak elimden seni bana yakınlaştıran mektubu. Bu kez senden
de ses yok tembelliğe alışmış olmalısın. Bu kez yine affediyorum seni .. Biliyorsun daha önce de affetmiştim seni. hani gözlerinin
derin hüznünü hücrelerime iliştirdiğin gün.
Seni üzgün görünce affetmiştim seni aslında, hatta canım
çok acımıştı ama belli etmemiştim. .Hem haklı görünmeliydim hem de güçlü ondan
yani..
O yüzden iyi bir oyuncuyum da üstelik.
Sende sevmiş olmalısın bu yönümü.
Nasıl da güçlü görünen bir ifade ama bir o kadar acizliği oynayabilen bir
yürek. Kolay elde edilmiyor bunlar sana da öğretebilirim istersen.
Hatırlatmalıyım sonra kızma bana çok kazandırmıyor oyunculuk…
Fonda bir müzik ve
yollar yine bozuk. "Şıçtın lan " diyor bir yerde bu kez kurtarmazsın
paçanı…..
Biliyorum…
Askısı bozuk bir kıyafet deniyorum. Sıkıyor sonra
vazgeçiyorum. Bedenime sığamıyorum. Kıyafetlerim de olmuyor bu kez. Deli deli
dolaşmak istiyorum
Ronita sesim yankı
yapıyor mu sana? Sesim iyi değildir de.
Sessizce dinlediğin
için teşekkür ederim.
Kavruk tenim, benizi soluk çehremle bütünleşiyor. Bu kez
kaşlarım çatık.
Kızgınım hem de çok ..
sen yardım edebilir misin Ronita?
Bu kez beynimin frekansı hışırtı yapıyor.
Acıtıyor bu beni yüreğimi sıkıştırıyor sonra .. Kafam allak bullak ..
Kabuğu kalkmış
yaranın üstüne tuz mu ekmeliyim. İyi bir aşçı değilim itiraf etmeliyim.
Bu kez tarifi zor duygulardan pasta yapamıyorum. Olmuyor deniyorum.
Ya şekerini çok katıyorum tadını bozuyor ya da
eksik katıyorum tuzunu tadım bozuluyor. Öğrenmeliyim iyi bir bayan iyi
bir aşçıdır aynı zamanda. Ronita öğretir misin bana nasıl taşırmadan kalıba iyi
bir aşçı olabileceğimi?
Fonda bir müzik
Mehmet Atlı söylüyor.” Denge dile min” çalıyor. Yüreğinin sesini mi dinle diyor
ne diyor anlamıyorum sanırım onu da dinlemiyecem bu kez. Belki o da bilmiyordur
öğretmeliyim yüreğinin sesini dinlemek yerine dağlaması gerektiğini
öğretmeliyim. Bu aralar ne çok öğretmem gereken şey varmış oysa sevmem öğreten
olmayı ben daha öğrenememişken.
Ronita sen sanatçısın,
bilirsin. Arsız duyguları, sebepsiz yaşları ve kanı bozuk insanları. Kokuşmuş
bu aralar insanlar. Herkes piç kokuyor. Pudralasam kokuları değişir mi ? Bilirsin
hiç sevmem pis kokuları.
Oyuncaklara doğru
gidiyorum. Sanırım küçükken çok oynayamamışım. Aslında hayat adil oyuncak
yerine hayatı sunuyor bu kez bana. Var gücümle koşuyorum evet diyorum bu kez
evet aha işte böyle. Sessizce çekiliyorum sonra skora bakmalıyım. Çeviriyorum
yüzümü karşı da bir tabela beliriyor :
Ronita rica etsem bu
kez sana bana nasıl oynandığını öğretir misin? Yenilgilerden pek haz etmem.
Bilirsin populer büyüdüm. Asi büyüdüm. Damarımdaki kan taşan bir nehir. Hiç
durmuyor hızlı hızlı akıyor. Bazen bastırıyorum ama olmuyor.
Gözyaşımı da bazen
öyle saklıyorum biliyor musun? Gömüyorum toprağın en derinlerine. Sahi acizlik
midir onu bile bilmiyorum.
Bazen iki kere iki
kaç eder onu da bilmiyorum. Sayıları severim oysa.
Sözele benzemez, sayısal sözünden dönmez.
Aa şimdi hatırladım
iki kere iki dört eder. Asla değişmez. Ama seni seviyorum derken sözünden
dönebilirsin.
Sözümden dönmeyi
sevmem ..
O yüzden sayısalcı oldum biliyor musun Ronita ..!!!
No comments:
Post a Comment