Tuesday, July 15, 2014

GÖLGE !






Takiptesiniz biliyorum bayım!
 Yolumu yordamımı biliyorum panik yok. Hangi yolu seçersem seçeyim yürüyorum. Korkmanıza gerek yok. Masallarda kaldı yolunu kaybeden kırmızı başlıklı kız sendromları o nedenle telaş etmenizin lüzumu yok..
Halen danteller nakış nakış işleniyor, kızlar iğne oyası yapıyor, köylüler gölgede dizlerinin üzerine çömleşiyor, halen hava sıcak ve hala tv saçmalıyor. Gördünüz mü değişen hiçbir şey yok. Her şey yerli yerinde yani. Bıraktığınız gibi !
Siz bana bakmayın saçmalıyorum bayım. Bu aralar beynimden ısı akıyor. Düşünemiyorum.
Saat belki gündüz belki de gecenin bir yarısı bilemiyorum…Kara çarşafı çekiyorum üzerinden ruhumun ve bakıyorum ruhuma tekrar. Değişen hiçbir şey yok.Kalbim işlevsiz ve yerinde, ruhum ise ara ara atıyor sadece .
Tik tak tik tak..Burda her şey aynı,peki ya sizin oralar nasıl?
 Burda Mezopotamya hep ışıldıyor geceleri. Nicedir bilmeyiz biz uzaklığın cazibesini. Her gelen gidiyor buradan bayım, her gelen. Kendine aşık ettiriyor şehir sonra kaçırtıyor bilemiyorum neden? Terketmeyen yalnızca ikimiziz sanki. : Taşlar ve ben
Bilmezsiniz belki siz bizim buraları, bilseniz tek etmezdiniz. Herkes canlıdır burada. Taş,toprak,hava, su. Herkes konuşur burada.
 Açın kulağınızı bakın ne demiş taştan duvarlar bakın ne demiş iyi dinleyin: Siz gittiniz ve herkese küstü bu kent…
Açmıyor artık kollarını her gelene. Sarmıyor sarmalamıyor, ruhunu teslim etmiyor, taşlar ses vermiyor, ova konuşmuyor, kuşlar göçüyor, şairler şiir yazmıyor. Bu kent çok hüzünlü artık bilin istedim.
Beni takip etmenize gerek yok . Her şey kontrol altında ...
Sadece bilin istedim:
 Siz gittiniz ve herkese  küstü bu kent bayım…






No comments:

Post a Comment